Son olarak Camdaki Kız dizisiyle yaptığı iş birliği ile dikkatleri üzerine toplayan Zell Mobilya markamızın Yönetim Kurulu Başkanı Kadir Özenen kariyeri, markanın çizgisi, markanın faaliyetleri ve markanın gelecek projeleri hakkında merak edilenleri MOTTO Dergisi'ne anlattı.
Merhaba Kadir Bey, kariyerinizden kısaca bahseder misiniz? Sektöre adımınızı nasıl attınız?
Merhaba, kariyerime 2001 yılında askerden döndükten sonra perakende sektöründe başladım. O zamanlar küçük bir mağazada halı satarak başladım. 2004 yılında mobilya mağazası açtım. O zamanlar imalatımız falan yoktu. 5-6 yerde değişik mağazalarımız oldu. 2008 yılında imalat hevesim vardı. Bununla birlikte -gezip tozma fırsatım varken- rahat içinde yaşama fırsatım varken kendimi imalatla uğraşırken buldum. 2008 yılında sanayii sitesinde Baksan’da 180 metrekarelik bir atölyede imalat serüvenimiz başlamış oldu. Tabii bazı zorluklar çektik. Öncelikle sektörde daha tanınmış firmalarla rekabet ediyorsunuz bununla birlikte 2008 krizi sebebiyle piyasaların da durgun olması işlerimizi zorlaştırdı. İlk olarak kanepe ürettik ve yaklaşık 4 ay sürdü. Ancak bu üretim süreci çok keyifliydi o dönem bizimle çalışan usta hala mevcut olarak bizimle çalışmaya devam ediyor. Eskişehir içinde çalışmalarımız devam ederken tuttuğumuz o atölye de bana yeterli gelmemeye başladı ve Baksan’daki en büyük atölyeyi tuttum. Orada da bir dört yıllık serüvenimiz oldu. Şu an vardığımız noktayı bugüne getirenlerden biri de Baksan’daki ikinci atölyemizdir. Bir süre sonra ikinci atölyemize de sığamaz olduk nihayetinde şu an bulunduğumuz Muttalip Organize Sanayi Bölgesi’ne 2014 yılında taşındık. Açıkçası şu an imalat yerimizin, yaptığımız işin ruhunu tamamen yansıttığını düşünüyorum çünkü atölyeden ziyade bir fabrika olmak imalat ruhunu daha fazla taşıyor.
Zell Mobilya ne zaman kuruldu?
Zell Mobilya esasında ilk olarak 2001 yılında benim soy ismim olan Özenenler Mobilya olarak perakende alanında faaliyete başladı ancak daha çok Şirintepe tarafında güçlüydü o işimiz. Daha sonrasında feshettik. Nostalji olarak bir mağazayı bıraktık. Mevcut Zell Mobilya’yı 2008 yılında imalat yapan bir firma olarak kurduk.
En iyi olanı en uygun fiyata vermeye uğraşıyoruz
Zell Mobilya ve Zell Bedding konseptleriyle ürünlerinizi müşteriyle buluşturuyorsunuz. Bunları biraz açabilir misiniz?
İmalat biraz gönül işi. Perakende gibi değil sevmeyen kişi yapamaz, şu an Türkiye’nin yanı sıra 16-17 ülkede iş yapıyoruz. Zell Mobilya olarak gösterişli reklamlardan, görkemli mağazalardan öte ürün bazlı çalışıyoruz. Mağazalarda bir dekora binlerce lira para veriliyor biz bunun aksine mağazalardan ve lüksümüzden öte ürünlerimizin kaliteli olması endişesini taşıyoruz ve bu doğrultuda çalışıyoruz. En iyi olanı en uygun fiyata vermeye uğraşıyoruz.
Zell Mobilya olarak tarzınızı nasıl yorumluyorsunuz?
Bir çok ürün konseptimiz var ve üst ürün yapıyoruz ancak halktan uzaklaşmıyoruz. 2018 yılında tasarım ürünler çıkarmaya başladık ve çok güzel övgüler aldık. Bu zamana kadar 19 patentli ürün çıkardık. Bununla birlikte işinin ehli tasarımcıların, tasarımlarından satın alıp ürettiğimizde oldu ve bu konuda çok güzel ivmeler de yakaladık. Ancak ben gerçek pazarın halk olduğunu gördüm. Halkın da kaliteden anladığını teknik olarak bakmasa bile bir kumaşa, bir süngere dokunduğunda iyi olanı tercih ettiğini fark ettim ve Zell Mobilya’ da halkın bu kalite anlayışını göz önünde tutarak iş yapıyoruz. Kısacası halk tipinin en üst versiyonunu üretiyoruz.
Sosyal sorumluluk projelerinizle de gündemdesiniz. “I Love Ocean Animals” sloganıyla dönüştürülmüş kumaştan mobilya ve tekstil ürünleri tasarlayarak yeni bir koleksiyon oluşturuyoruz. Bu proje nasıl ortaya çıktı?
Bu proje aslında Çiğdem Dedeoğlu’na ait kendisi bizim marka danışmanımızdır. Çiğdem Hanım’la konuşurken en çevre dostu mobilyacı olmak istediğim gibi hedeflerimden söz ederken kendisi bu projeyi yarattı. Projeyi duyduğum zaman piyasada ses getirmeyeceğini bildiğim halde -çünkü biraz daha maliyetli bir şey çevreye zarar vermeyen materyaller ve geri dönüşüm- bu projeyi kabul ettim. Çünkü düşününce bu projenin sonunda doğada yaşayan canlılara bir parça destek olmanın kısacası sosyal bilincin verdiği mutluluk çok farklı. Birçok bayiimiz de bu konuda bize destek verdi ve bu tip sosyal sorumluluk projelerini sürdürmeyi planlıyoruz.
Üretim tesisiniz ve üretimde önem verdiğiniz detaylar hakkında neler söylersiniz?
İlk olarak kesinlikle kalite konusunda ödün vermemek hususunda belki de günde üç defa toplantı yapıyoruz. Belki yüzlerce ve binlerce doğruya giden yollar olabilir ancak bizim iş prensibimizde değişmeyen tek doğru kalite. İnsanlar kalite konusunda ekonomik olarak kafa karışıklığına sahip. Biz kaliteyi ulaşılabilirliği ile ekonomikliği ile yoğurup sunmak istiyoruz. Bunun için de gereksiz gördüğümüz genel giderleri malın üzerine koymuyoruz. Buna örnek olarak mağazalarımızda abartı ve gösterişten sakınıyoruz, üretim tesisimizi doğru yerlerde seçiyoruz, bir iş için doğru elemanı tercih ediyoruz. En övündüğümüz konu da yüksek satın alma gücümüz. Yıllardır ürünlerimizde bir sezon öncesinden yeni sezonun bütün bağlantılarını yaparak gelen zamları ve gereksiz harcamaları tüketicilerimize yansıtmayan bir politikaya sahibiz. Genel olarak söylemek gerekirse sermayemizi lükse ve kişisel arzuların dışında hammaddeye yatırarak kaliteli ürünü uygun fiyata tüketiciyle buluşturuyoruz. Bu durumdan da müşterilerimiz de memnun.
Hizmet verdiğiniz sektörde malzeme kalitesi ve dayanıklılığın yanında, en büyük dinamiklerden birişüphesiz ki tasarım. Sizin nasıl bir tasarım ekibiniz var?
Zell Mobilya olarak iç bünyemde bir tasarım ekibi bulundurmuyorum çünkü birbirinden çok farklı tasarım ürünlerimiz var. Değişken tasarımcı arkadaşlarla çalışıyoruz. Bu konuda çeşitlilikten yanayım. Tasarım ekibi bulundurmamamın sebebi; markanın, tasarım elemanı olarak işe aldığı kişinin hayal dünyası içinde kalması. Dışarıda tasarım konusunda profesyonelleşmiş yaklaşık 10 firmayla iletişim halindeyim. Zell Mobilya nın tarzını ve ruhunu onlar da bildiklerinden uygun bir tasarım olduğunda haber verirler, ben de tasarıma bakarım, proje şeklinde alırız. Sonrasında ürünün anlaşmasını yapar, patentini alırız.
Eskişehir’i tek başımıza oldukça başarılı bir şekilde temsil ettik
35 ülkeden yaklaşık 300 firmanın katıldığı 32.İzmir Modeko Mobilya Fuarı’nda Eskişehir’i temsil ettiniz. Bu size nasıl hissettirdi?
İzmir Fuarı bizim katıldığımız 4’üncü veya 5’inci fuardı ama bizim için çok verimli geçti. Standımız ve ürünlerimiz çok iyiydi. Hatta iddia ediyorum fuarın en iyilerinden birisi bizdik. Eskişehir’i tek başımıza oldukça başarılı bir şekilde temsil ettik. Biliyorsunuz Eskişehir eski bir mobilya kenti ancak son zamanlarda eski görkemine sahip değil. Fuarda 50 yaş üstü mobilyacılarımızın bana neredeyse sarıldığını söyleyebilirim tekrar Eskişehir’in o ruhunu taşıdığımız için ve buna güvenerek bizimle iş yaptılar. Eskişehir gerçekten köklü bir mobilya kenti ve bu zamana kadar saman alevi bir sürü firma faaliyet göstermiş mobilya konusunda ancak biz çizgimizle Eskişehir’in mobilya kenti karakterini taşıyoruz ve konuda mutluluk duyuyor, övünüyoruz. Hiç geri çekilmeden de 45 derecelik açıyla firmamızı büyütmeye devam ediyoruz.
Yatırımlarınızdan ve Zell Bedding’den de kısaca bahseder misiniz?
Çok büyük yatırımlarımız var Türkiye’nin en büyük yatak tesislerinden birini kurduk Organize Sanayii Bölgesine, Türkiye’de yaklaşık 6 bin yatak üretici var ve biz ilk 14’ün içindeyiz. Bu durumdan da ayrıca gurur duyuyoruz. Bununla birlikte daha rahat fabrika olanakları vaat eden çeşitli illerden de gidip iş yapmamız için de teklifler aldık ancak ben Eskişehir’de iş yapmayı gönülden seviyorum ve burada olmaktan da çok mutluyum. Bir yarımı da Eskişehirli olarak görüyorum ve burada iş yapmaya devam edeceğim.
Zell Mobilya dünyanın en büyük fuarlarından olan CNR İMOB Uluslararası İstanbul Fuarı'nda üretimlerini tanıttı. Yurt dışı deneyimleri tarzınıza ve çizginize neler kattı?
Öncelikle İstanbul Fuarı yurt dışıyla ilgili en büyük pazar. Bu sinerjiyi başka bir yerde yakalayamazsınız. Markamıza mali ve ülke olarak değer katan bir durum. Bununla birlikte Zell ile çalışan bayiilerimiz de gurur duyuyor, Zell’in başarılı bir noktaya geldiğini ve talep edildiğini görüyorlar. Aslında yurt dışı daha zorlu bir pazar, kalite ve pazarlık konusunda oldukça hassaslar ancak şu ana kadar 16 ülkeyle çalıştık ve bu zamana kadar hiçbir müşterimiz bizi bırakmadı. Güzelliği de orada aslında. Çünkü Zell Mobilya olarak altı ay önce giden ürün neyse biz bugün eksiksiz biçimde aynı ürünü gönderiyoruz. Dolayısıyla yabancı tüketicilerimizde bu durumdan dolayı bize güveniyorlar ve bu durumdan son derece memnunlar. İsmini bilmediğimiz ülkelere mal gönderiyoruz. Dünyanın farklı yerlerinden gelen insanlarla aynı karede yer almak insana inanılmaz haz veren bir duygu. O insanların gelip sizi bulması, markana değer vermesi çok kıymetli bir durum. Bu mutluluğu tarif edemem zaten imalatın yorgunluğunu alan da böyle durumlar. Para bir şekilde kazanılıyor ancak yaptığın işten zevk alma, işin talep görmesi, insanların sizi bulması yaptığınız işe değer katıyor. Açıkçası bazen hayal dünyasında hissediyorum. İnsanların ben bu işlere başlamadan önce maaşlı bir işe gir, bu işlerin sonu yok gibi söylemlerinin üstüne onlarca kişinin çalıştığı bir iş yerini var etmek insana haz veriyor ve ihracat da bunun bir parçası.
Yaptığımız en iyi işlerden biri de Camdaki Kız projesi oldu
Zell Mobilya olarak geçtiğimiz sezonun en iddialı televizyon dizisi projelerinden olan Camdaki Kız’a sponsor oldunuz? Nasıl dönüşler aldınız?
Son zamanlarda yaptığımız en iyi işlerden biri de Camdaki Kız projesi oldu. Camdaki Kız projesinde sağ olsun marka danışmanımız Çiğdem Hanım’ın çok büyük katkıları oldu. Açıkçası bu kadar etkili olacağını düşünmemiştik ancak çok güzel geri dönüşler aldık. Bayiilerimizde diziyle alakalı sticker, afiş gibi çalışmalar yaptık. Sonrasında dizilerle ilgili teklifler geldi ancak biraz seçiciyiz bu konuda.
Bundan sonra nasıl iş birlikleri içerisinde göreceğiz sizi?
Zell Mobilya’nın temelinde ürünü oturttuktan sonra ne olursa olsun halkta başarıyı yakalamak var. Bundan sonra reklamlar devreye girecek; Bu sektörde de sanatçı ya da daha farklı bir boyutta yaptığımız ürünleri anlatabileceğimiz projeler olacak. Televizyon dizileri bu düşüncenin daha basit tarafı daha kapsamlı çalışmalar düşünüyoruz bununla ilgili. Çalışma kapasitemizi yükselttikten sonra anlattığım bu faaliyetlere yoğunlaşacağız. Üretme altyapısı ile ilgili çok büyük projeler peşindeyiz. Tahminim bir-bir buçuk sene içerisinde üretimle alakalı bazı şeyleri oturttuktan sonra çok boyutlu olarak sosyal medyadan daha öte ulusal kanallarda projelerimiz olacak. Reklam yüzü çalışmamız var markamızı temsil edecek doğru ismi bulma ile ilgili çalışmamız hala devam ediyor.